Filyos Vadisi Masal Kitabının Son Cildi Piyasaya Çıktı

Sonunda son cilt de piyasaya sürüldü. Masal konusunda fazla bir değişiklik yok. Gene limanlar, fabrikalar ve bilumum hayal dünyasına mahsus palavralar  masalın baş köşelerine yerleştirilmiş. Yani kahramanlarda bir değişiklik yok. Konu da neredeyse aynı. Eskilerden farklı bir tek yanı var, o da ismi. Serbest Bölge gitmiş, onun yerine Endüstri bölgesi gelmiş.
Bütün bu temcit pilavı 2013 yılında kazana konacakmış.
Ha bir de pilavın üstüne kuru fasulye tertibinden alengirli bir Abdülhamit sosu  dökülmüş ki, temcit pilavına dönüşen masal tam bir zoka halini alsın.
Acaba millet bu zokayı yutar mı?
Bence yutar.

AKP Zonguldak ahalisini 3 kez kazıklamayı başardı.
Yani çekirge 3 kez zıpladı. Şimdi 4.kez zıplamaya hazırlanıyor.
Bu iş için  Bartınlı Avukat kullanıldı hep. Yani Zonguldaklıları kendi hemşerilerine kazıklatmayı DYP de AKP de ustalıkla becerdiler. Tam bir siyasi loser olan Bartınlı Avukat bu konuda tam bir üstad artık.
1993'deki Peugeot skandalından bu yana ocağa sürdüğü bütün Filyos Vadisi temcit pilavlarıyla ne yaman bir aşçı olduğunu cümle aleme gösterdi.
Gerçi son zamanlarda gözden düştü. Sanki bir küskünlük var gibi ama ne gam!
AKP'nin yeni ahçılar bulması sorun değil.
Devrek eski belediye başkanı ne güne duruyor? Siyasette yükselme hırsıyla dopdolu olan bu  evladımızın zıplatamayacağı çekirge yok.

Zonguldak madenleri iflas, Karabük zarar ve Filyos kapanma sinyalleri çalınca, DYP-SHP koalisyon hükümeti, bölgeyi yeniden ekonomik açıdan tanzim edecek bir plan yaptı ve Filyos Vadisi'nde muazzam bir serbest bölge kurma kararı aldı.
Tabii politikacıların böyle bir karar alması yetmez. Bu işin hesaba kitaba uyup uymadığına da bakmak lazım. Bu amaçla hükümet bir Japon kuruluşuna fizibilite raporu hazırlattı. Ayrıca Devlet Su İşleri'nden (DSİ) Filyos Çayı'nın ıslahı konusunda rapor istedi. Her iki raporun da sonucu olumsuz çıktı. Bağımsız Kurumun hazırladığı fizibiliteye göre Filyos Vadisi'nde serbest bölge kurmak tamamen akıllara ziyan bir olaydı. Burada serbest bölge kurmak için harcanacak parayla ülkenin çeşitli yerlerinde 10 tane Demir Çelik fabrikası kurulabilirdi.
DSİ raporu da, Filyos Çayı'nın debisi, yatağı ve toprak zemini dikkate alındığında tam anlamıyla ıslah edilmesinin  imkansız olduğunu söylüyor, ne baraj ve  ne de liman inşaatına onay vermiyordu.
Böylece Filyos Vadisi projesi başlamadan bitmiş oldu. Oysa neler yoktu projede. Okullar, evler, elektrik santralleri, üniversite, otoyollar, köprüler... Hepsi bir anda fısss diye söndü gitti. O günden sonra, proje iç politikaya bağlı olarak hükümetin gündemine bir girdi bir çıktı.
Şimdi müjdeler olsun, dokuz canlı Filyos Vadisi Projesi yeniden hortladığını öğrenmiş bulunuyoruz. Artık adı Endüstri Bölgesi.
Adı değişmiş ama yapılacak işler aynı.
Fizibıl olmayan bir yatırım, asla islah edilemeyecek bir akarsu üzerinde gerçekleştirilecek.
Yani kaynaklar israf edilecek.
Bir takım geçici tedbirlerle çayın zemini ve debisi kontrol altına alınsa bile bu hiçbir zaman kalıcı olamayacağından projenin işlemesi imkansız.
İşlese bile verimli olamayacağından işletmenin sürdürülebilmesi imkansız.
E peki, bu kadar imkansız bir proje, neden Abdülhamit'in rüyası gibi takdim edilip Zonguldak ahalisi heyecana gark ediliyor?
Bu sorunun cevabı çok açık. Önümüzdeki seçimlere hazırlık yapılıyor da ondan.
Gelecek seçimlerde AKP'nin bölge halkının oyunu almak için hangi argümanı kullanacağı şimdiden bellidir.
Gene Filyos Vadisi.

Bu hükümet Filyos Vadisine yatırım yapar mı? Eğer benim tanıdığım, bildiğim AKP hükümetiyse yapmaz.
Peki, bu hükümet, Filyos Vadisi'ni seçim yatırımı olarak kullanır mı? Gene eğer benim tanıdığım, bildiğim AKP hükümetiyse kullanır.

Endüstri bölgesi yatırımları dört etapta bitecekmiş. Sadece birinci etap için harcanacak para 360 milyar TL imiş.
Tek kelimeyle çüşş!
Sadece bu rakam bile projenin hayal değil, kaşarlanmış bir masal olduğunu ispatlamaya yeter.

Ey Zonguldaklılar...
Beni yalancı çıkarın.
Bu zokayı dördüncü kez yutmayın...


Load disqus comments

0 yorum