Filyos un Turizm Konsepti Değişmek Zorunda

Çok gecikmeli de olsa, sonunda başlamış bulunan arkeolojik kazılar, Filyos’a, farklı bir tatil içeriği, dolayısıyla yeni bir turizm konsepti kazandırabilir. Elde edilecek eserlerin sayılacağı, depolanacağı, bakım ve onarımlarının yapılacağı ve nihayet sergileneceği bir müzeye öncelikle ihtiyaç vardır. Belediye, her işi bir yana bırakıp, bu müzenin yapılması için kolları sıvamalıdır. Belediyeden beklentimiz, öyle sıradan, estetikten yoksun, kaba saba bir yapıyı müze binası diye bize yutturmaya kalkışmamasıdır. Müze binası, görkemli, göz alıcı ve estetik bir yapı olmalıdır. Elbette ki, belediyeden beklentimiz bir British Museum binasına benzer bir bina değildir. Ama müze, Filyos’un en görkemli binası olmalıdır.


Sahi, Filyos’ta kaç tane görkemli (muhteşem) diyebileceğimiz bina var? Tiyatro binası, kütüphane, sinema? Nerede bunlar. Belediye bir an önce kasabamızın en güzel yerlerine bu binaları ihtişamlı bir şekilde yerleştirmelidir. Tekrar ediyorum, uyduruk ve derme çatma olmamalıdır bu binalar. Görkemli, estetik ve ağırbaşlı olmalıdır. Estetik derken de aşırı süslü, gösterişli ve arabesk tarzlardan uzak durulmalıdır.
Yapılar tek başına bir işe yaramaz, onları kurumsallaştırmak gerekir. Belediye, ya kendi bünyesinde ya da anlaşmalı olarak bir tiyatro topluluğu oluşturmalıdır. Bunun için Devlet Tiyatrosu’ndan yeterince yardım alınabilir. Bu tiyatro grubu, Filyos Tiyatrosu’nda temsiller vermelidir. Bu Filyos’a olan ilgiyi artıracak, çevre il ve ilçelerden gelenlerin konaklama, yemek yeme gibi ihtiyaçları ortaya çıkacak, alışveriş hızlanacaktır.
Ayrıca, Ankara ve İstanbul’daki bir çok tiyatro grubu da temsiller vermek üzere davet edilebilir. 1960’larda yapılan bu işler, şimdi herhalde çok daha kolay yapılabilir.
Bir tiyatro binanız olduktan sonra, yapabileceklerinizin sınırı yoktur. Herşey artık sizin hayal dünyanıza kalmıştır.
Örneğin, her yıl liseler arası tiyatro şenliği düzenleyebilirsiniz. Bu işi illa belediyenin yapması gerekmez. Belediye sadece yardımcı ve destek olur. Eğer ayrıca bir konser salonunuz yoksa, aynı yerde konserler de düzenlenebilir. Müzik yarışmaları yapılabilir. Tiyatro salonunda sergiler açılabilir, fuarlar düzenlenebilir.
Bence böyle bir salonda yapılacak ilk işlerden biri (eğer ayrı bir konferans salonunuz yoksa) Filyos antik kenti ve yapılan kazılarla ilgili bir sempozyum düzenlemek, ve bu sempozyumu tüm Batı Karadeniz ve İş Anadolu’ya yayarak gelenekselleştirmektir.
Bütün bu faaliyetler devletin ve halkın cebinden tek kuruş çıkmadan yapılabilir. Eğer zeki, uyanık, dinamik, çalışkan ve biraz da hayal gücü olan bir Belediye Başkanınız varsa Filyos’ta yaşamak, büyük bir keyfe dönüşebilir.
Dönüşürse ne olur? Ne olacak, daha çok insan gelir Filyos’u ziyaret etmek için gelir. Sadece Çaycuma’dan, Bartın’dan, Devrek’ten, Zonguldak’tan değil, daha uzak yerlerden de gelen olur. Bu insanların, dinlenme, yemek yeme, çay kahve ya da bira, şarap içme  ihtiyaçları olur. Sadece güneşlenmek, denize girmek için değil başka amaçlarla da gelir insanlar. Arkeolojik kazılar ilerledikçe, yurt dışından bile gelenler olacaktır.
Tatil konseptini değiştirmek, deniz, kum ve güneş üçlüsün den uzaklaşmak demektir. Böylece, Filyos Turizmi artık sadece yaz aylarına sıkışıp kalmayacak, bütün bir yıla yayılacaktır. Av turizmi, spor turizmi, kültür turizmi, Filyos’ta kolayca uygulanabilecek ilk akla gelen potansiyel imkanlardır. Bunları yapmak hayal değildir. Yeter ki isteyelim.
Load disqus comments

0 yorum